10 Ağustos 2011 Çarşamba

"mutluluk"

O bana "umarım, gittiğin yerde mutlu olursun" dedi !

Ben O'na "mutlu olmak için bir yer var mıdır?" diye sordum.

Hayat boyunca bu yanılgıya düştük sanırım. Mutlu olacağımız bir yer aradık, zamanın gelmesini bekleyerek. Ancak farkında olmadığımız bir şey vardı ki , mutluluğun daim olduğu bir yer ve zaman yoktu.

Mutluluk hayat boyunca anlık bir zamanda ve mekanda vuku bulmuştu hep. Hiçbir zaman sabit olamayacağı gibi, hiçbir ölçüsü de yoktu, herhangi bir kalıba sokmak için. Yani bir insan cennete de gitse -ki varsa öyle bir yer- orada geçirdiği her anda ve bu anların toplamında bile mutlu olamazdı. Zira, dedim ya mutluluk anlık bir yaşamdı. Bir meyveyi dalından koparmak gibi, denizin tuzlu kokusuna alışmadan önce bir kaç saniye için farkında olmak gibiydi.

Mutluluk sabit bir yere ve zamana asla sahip olamadı. Çünkü sabit bir yer olmadı ki yeryüzünde ve tüm evrende. O, sadece anların, mekanların ve insanların aynı yerde bir arada olmasıydı. Tıpkı güneş tutulması gibi birşeydi. Evet, güneş tutulmasıydı mutluluk.

Bu yüzden hiçkimse ve herkes gibi bende, ne gittiğim yerde ne de yaşadığım anların toplamında mutlu kalabildim. Sonra da aradım. Birçok yere gittim ve birçok zaman yaşadım. Anlamam için gitmem ve yaşamam gerekti. Ne sabit bir yer vardı, ne de sürekli bir zaman.

Mutluluk her andı yerlerin içinde, ya da her yerdi tüm anların içinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder